Teknoloji ve Çocuk

Teknolojinin ve karakterlerin çocuklar üzerindeki etkisi

Çocukların 2,5 yaşından önce televizyonun hızlı görüntü akışını takip edebilecek sistemleri henüz gelişmemiştir. Uzun süre televizyon izlemeleri halinde çocuklar kendilerini dış dünyaya kapatabilirler.

Günümüzde çocuklar oyuncaklar dışında birçok teknolojik araçla vakit geçirmektedir. Çocukların televizyon, tablet ve cep telefonlarını kullanmasının avatajları olduğu gibi bazı dezavantajlarının olduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla ebeveynlerin çocuklarının bu ilgilerine yaklaşımı önem kazanmaktadır.

Ebeveynlerin nelere dikkat etmeleri gerektiğinden önce teknolojik araçların ve film/çizgifilm karakterlerinin çocuklar üzerindeki etkisini ele alalım.

Çocukların 2,5 yaşından önce televizyonun hızlı görüntü akışını takip edebilecek sistemleri henüz gelişmemiştir. Uzun süre televizyon izlemeleri halinde çocuklar kendilerini dış dünyaya kapatabilirler. 2,5 Yaş öncesi; gün içerisinde uzun zaman televizyon karşısında kalan çocuğun dil gelişiminin geri kalabildiği ve sosyal ilişkilerde zayıf olabildiği görülmektedir. Hatta bazen otistik belirtiler bile gösterebilmekte ve erken farkedildiğinde destek çalışmalarıyla müdahale edilebilmektedir.

Piaget’ e göre 2-6 yaş arası yani okul öncesi dönem “İşlem Öncesi Dönem” olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemde çocuklar mantık yürütemez ve tek yönlü düşünürler. Bu sebeple gördüklerini ya da duyduklarını gerçek zannedebilirler. Canlı ile cansızı ayırtedemediği gibi gerçek ile hayal arasında da ayırım yapamazlar. Uçmak söz konusu ise ve biri yapabiliyorsa çocuk tarafından bu gerçek olarak algılanır. Karakterlerin genel olarak güçlerinin herşeye yettiğine, her konuda başarılı olduklarına ve özellikle güzel ya da yakışıklı seçildiklerine şahit oluyoruz. Çocuklar bu karakterlere hayranlık duyuyorlar ve bu karakterlerle özdeşim kuruyorlar. Bu sebeple onlar gibi olmak istiyorlar. Onlar gibi görünmek, onlar gibi hareket etmek ve onlar gibi güçlü olmak istiyorlar. Gerçek dünyada bu tümgüçlülük mümkün olmadığından çocuklar hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar ya da kendilerini başarısız hissedebiliyorlar.

Film/çizgi film ya da oyunların içerik tarafı ise etkinin bir diğer boyutunu oluşturmaktadır. Çocuk; izleme ya da oynama sürecinde birçok uygun olmayan görüntüye maruz kalabilmektedir. Televizyon ve tablette ara süreçlerdeki reklamlar çocuğun yaşına uygun içeriğe sahip olmayabilmektedir. Son dönemde çok popüler olan bir oyunda ise çocuk şehir kurarken aynı zamanda korkutucu görüntüye ve sese sahip gerçek olmayan yaratıklar tarafından saldırıya uğramaktadır. Çocuklar korktukları karakterleri ya da içerikleri bile sürekli izlemek isteyebilirler. Sonrasında ise çocuk bir savunma olarak genellikle korktuğu karakterle özdeşim gösterir. Böylece korkan pozisyonundan çıkar ve korkutan olarak aktif konuma geçer. Sıklıkla bu görsellerin etkileri çocukların uykularında kabus görmelerine, karanlıktan/yalnız kalmaktan korkmalarına veya alt ıslatma gibi sorunlara yol açabilmektedir.

Ticari bir pazar olarak da film kahramanlarının tercih edildiğini görüyoruz. Oyuncak, tekstil ve gıda sektörleri pazarlamada bu kahramanların görsellerini kullanarak maalesef çocukların eğilimlerini istismar etmektedir. Beslenme çocuklar ve ebeveynleri için her zaman önemli bir konu olmuştur. Gıda sektöründe çikolatalar, şekerler ve fast food yine kahraman görselleri ile çocukları faydalı olmayan yiyeceklere yönlendirmektedir. Bu noktada bu görsellerin gıda ürünlerinin üzerinden kaldırılması aileler tarafından talep edilebilir. Bu konuda ilgili makamlara başvurulabilir.

Anne babalar nelere dikkat etmeliler?

2,5 yaşına kadar çocukları televizyondan uzak tutmak gelişim açısından önem taşımaktadır.

Daha büyük çocukların ise televizyon, tablet ve cep telefonlarıyla geçirdikleri zaman belli bir sınırda tutulmalıdır.

Çocukların hangi film/çizgi filmi izlediği ve hangi oyunları oynadığı mutlaka takip edilmelidir.

Çocukların odasında televizyon bulunmaması ve çocuğun kendine ait bir tablet verilmemesi, çocuğun izlediklerini kontrol edebilmek ve süresini belli sınırda tutabilmek bakımından önem taşır.

Zaman zaman çocuklarla birlikte izlemek/oynamak ve karakterlerin gerçekliği üzerine sohbetler etmek yararlı olabilir. Böylece ebeveynler çocuklarıyla birlikte vakit geçirirken içerik takibi de gerçekleştirmiş olabilirler. Bu sayede film/oyun sırasında tablette yer alan reklamları görebilir ya da çocuklarının aklına takılan soruları sorması için fırsat yaratabilirler.

Çocuklar yaşlarına uygun olmayan bir görsele ya da içeriğe maruz kaldıklarında bunu anlamlandırmak isterler. Bu sebeple bilgi alabilecekleri mecralara başvururlar.

Doğru bilgilerin çocuğun aklında doğru bir biçimde yapılanabilmesi için en güvenilir kaynak olan ebeveynin devreye girmesi çocuğun yararına olacaktır.

Ebeveynin devreye girebilmesi için çocuğun soru sorabileceği zeminlerin oluşturulması gerekir. Birlikte vakit geçirmek, birlikte oyun oynamak, film izlemek ve çocuğun yanında olmak bu zeminin oluşturulmasına yardımcı olacaktır.

Çocuklar sıkıldıkça teknolojik imkanlardan faydanlanmak istediklerinden, çocukları keyif alabilecekleri aktivitelere yönlendirmek işe yarayabilir. Özellikle soğuk aylarda evde geçirilen vakitler çocukları televizyona ya da tablete yönlendirmektedir. Bu sebeple dışarıda vakit geçirmek, çocuğun fiziksel gelişimine olumlu katkılar sağladığı gibi teknolojiyle aşırı zaman geçirmemesinin de önüne geçecektir.

Çocuk Odaklı Aile Terapisi yazımızı okumak isteyebilirsiniz.