Terapiye Nasıl İkna Ederim

Psikologa Gitmeye Nasıl İkna Edebilirim?

Bir yakınınız zorlukla karşılaştığında onun kendisini daha iyi hissedebilmesi için elinizden gelen her şeyi yapmak istersiniz. Sizin desteğiniz yakınınıza iyi gelebilir ama arkadaş, aile üyesi, eş ya da ebeveyn olarak yapabilecekleriniz o kişi için bazı durumlarda yeterli olmayabilir.

Yakınlarımı Terapiye Nasıl İkna Edebilirim?

Bir yakınınız zorlukla karşılaştığında onun kendisini daha iyi hissedebilmesi için elinizden gelen her şeyi yapmak istersiniz. Sizin desteğiniz yakınınıza iyi gelebilir ama arkadaş, aile üyesi, eş ya da ebeveyn olarak yapabilecekleriniz o kişi için bazı durumlarda yeterli olmayabilir. Yakınlarınızın bazen psikolojik sorunları konusunda profesyonel bir kişiden gelecek yardıma ihtiyacı olabilir ve sizin sadece “Terapiye gitsen iyi olur.” demeniz hiç işe yaramayabilir çünkü bazı kişiler psikolojik sorunlar yaşadıklarını düşünmezler ya da psikolojik sorunlar yaşadıklarını fark etseler de zayıf görüneceklerinden endişelendikleri için terapiye başvurmak istemezler. Siz, yakınınızın zorluklarını onun yerine aşamazsınız. Bu zorlukları yaşayan yakınınıza terapiye ihtiyacı olduğunu fark etmesi için yardım edebilir ve rehberliğinizi sunabilirsiniz. Bu yazımızda eşinin, çocuğunun ya da başka bir yakınının terapiden fayda göreceğini düşünenler için yararlı olacağını umduğumuz bazı önerileri bir araya getirdik.

Yaşadığı zorluk hakkında yakınınızla konuşun.

Zorluk yaşayan kişi eşiniz, çocuğunuz ya da başka bir yakınınız olabilir, kaç yaşında olursa olsun önce onunla konuşun. Bu konuşmayı yapmak için iyi bir zaman ve mekan seçin. Başkalarının yanındayken ya da kavga ederken terapiye gitme konusunu açmayın. İkinizin de sakin olduğu ve bu konu üzerine dikkatle yoğunlaşabileceği zaman konuşmaya çalışın.

Sizi endişelendiren belirtilere değinin.

Bazı kişiler yaşadıkları zorlukları kimi zaman fark edemeyebilir ve içinde bulundukları durumu anlamlandırmakta güçlük çekebilirler. Siz yakınınızda psikolojik sorunlara dair çeşitli belirtiler fark ettiyseniz bu durumu onunla paylaşın. Bu belirtilerin sizi nasıl ve neden endişelendirdiğini ona anlatın. Örneğin çocuğunuz bir zamanlar zevkle yaptığı aktivitelerden uzaklaşıyorsa ona “Bir süredir arkadaşlarınla buluşmadığını, onlarla gezmediğini, birlikte sinemaya ya da başka bir yere gitmediğini fark ettim. Sanki önceden hoşuna giden şeylere artık pek zaman ayırmıyor gibisin. Bu değişikliği sen de fark ettin mi? Acaba neden böyle olmuş olabilir?” diyebilirsiniz.

Size aktardıklarını vurgulayın.

Yakınınız bir şeylerden şikayet ediyor ama herhangi bir tavsiyeye açık görünmüyorsa onun size aktardığı bazı şeyleri kendisine tekrarlamanız işe yarabilir. Onun size söylediği şeyleri bir papağan gibi tekrar etmenize gerek yok, sadece ilgili bir şekilde bazı şeyleri hatırlatmanız yeterli: “Fark ettim de bu ara sık sık kendini mutsuz/umutsuz/kaygılı/öfkeli hissettiğini söylüyorsun ve ben de öyle olduğunu gözlemliyorum. Acaba bu mutsuzluk/umutsuzluk/öfke durumunu bir terapistle konuşmak sana iyi gelir mi diye merak ediyorum.

Empatiyle yaklaşın.

Yakınınızı dinleyin ve anlamaya çalışın. Zorlu bir dönemden geçen yakınınızın en son ihtiyaç duyduğu şey yargılanmak ve kendisine ahkam kesilmesidir. Onun deneyimini eleştirmeyin, yargılamayın, küçümsemeyin. “Ben” dilini kullanmaya özen gösterin. “Sen beni endişelendiriyorsun/üzüyorsun.” Ya da “Senin sorunların var, yardım almak zorundasın.” demek yerine “Senin için endişeleniyorum.” diyebilirsiniz. Yakınınıza kendisini anlaşılmamış hissettirecek teselli cümleleri kurmaktan kaçının. Şunu deneyebilirsiniz: “Bunun senin için zor olduğunu tahmin edebiliyorum ama bu konuyu seninle seni sevdiğim için konuşuyorum. Sana değer veriyor olmasaydım şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık.”

Bilgilendirin.

Ne yazık ki “psikologa gitmek” fikri bazen olumsuz çağrışımları da yanında getirmektedir. Bazen birisine böyle bir öneride bulunduğunuzda “Ben deli miyim ki, ne işim olur terapiyle!” ya da “Evet, bazı sorunlar yaşıyorum ama bende yanlış bir şey yok, ben zayıf biri değilim, bunları tek başıma hallederim.” benzeri cevaplarla karşılaşabilirsiniz. Bu gibi durumlarda yakınınıza terapiye “deli”lerin gitmediğini, yaşadığı sorunla ilgili profesyonel bir destek almakta herhangi bir yanlış olmadığını ve terapiye gitmenin bir zayıflık göstergesi olmadığını anlatabilirsiniz. Her şeyi tek başına halletmeye çalışmak zorunda olmadığını yakınınıza hatırlatın. Terapi sayesinde duygu, düşünce ve davranışlarını daha iyi görme, değerlendirip değiştirme fırsatı bulabileceğine değinin. Bazı kişiler ise terapiye başlamaya sıcak baksalar da hiç tanımadıkları birine bir şeyler anlatmak konusunda kendilerini rahat hissetmeyebilirler, yakınınızın böyle bir endişesi varsa terapistinin onu yargılamayacağını ve merakla dinleyip anlamaya çalışacağını söyleyin.

Çocuklar söz konusu olduğunda doğru bilgiler içeren ve korkutucu olmayan bir bilgilendirme yapmak oldukça önemlidir. Eğer bir psikologa ya da psikolojik danışmana başvuracaksanız bu kişiden bahsederken çocuğunuza onun “doktor” olduğunu söylemeyin, bu hem yanlış bir bilgidir hem de birçok çocuk için tedirgin edici olabilir. Bunun yerine “Bir süredir şöyle şöyle bir şey yaşıyorsun. Biz yaşadığın bu sıkıntının azalması için elimizden geleni yapıyoruz ama bu konuda birinden yardım istemenin daha iyi bir fikir olduğunu düşündük. Bu kişi seninle oyun oynayıp sana bazı şeyler sorabilir, birlikte sohbet edebilirsiniz. Belki bizimle de konuşmak isteyebilir.” diyebilirsiniz. Sonrasında terapist görüşme sırasında uygun bir şekilde çocuğa kim olduğunu ve görüşmelerin nasıl işleyeceğini açıklayacaktır. Lütfen çocuğunuza “Oraya gittiğinde her şeyi anlat” ya da “O kişiyle görüşürken şunları anlatma” gibi telkinlerde bulunmayın.

Zorlamayın.

Ne derler bilirsiniz, zorla güzellik olmaz. Terapiye gitmek ya da gitmemek eğer reşitse kişinin kendi kararı olmalıdır. Yakınınızı herhangi bir şey için zorlamayın, bunun yerine onu terapiye gitme konusunda teşvik etmeye çalışın ve ihtiyaç duyduğunda destek olacağınızı ona hissettirin. Yakınınız için terapist araştırabilir ve yapacağınız konuşma sırasında ona bazı isimler önerebilirsiniz. “Canım, seni seviyorum ve senin mutlu, sağlıklı olmanı istiyorum. Sevgilinden ayrıldığından beri battaniyenin altından çıkmıyorsun, eskiden yapmaktan hoşlandığın şeylerden uzaklaştın ve bir haftadır evden dışarı adımını atmadın. Bu durum beni endişelendiriyor. İyi bir terapist buldum, haftaya randevu alıp bir denemeye ne dersin? Ne olursa olsun seni sevdiğimi ve sana değer verdiğimi unutma, ne olursa olsun senin yanında olmaya çalışacağım.” Lütfen onun hemen terapiye başlayıp başlamadığını adeta bir dedektif gibi kontrol etmeye çalışmayın, ona biraz zaman tanıyın. Bir süre sonra terapi konusunu tekrar gündeme getirebilirsiniz.

Kandırmayın.

Ne kadar iyi niyetli olursanız olun yalan söyleyerek yakınınıza yardım edemezsiniz. “Sadece bir kez görüşmek iyi geliyormuş, bir denesen ne olur ki!” demeyin, terapi genelde zamana yayılan düzenli görüşmelerin yapıldığı bir süreçtir. Başka bir yere gittiğinizi söyleyerek yakınınızın bir anda kendisini bir terapistin kapısında bulmasına neden olmayın, bu muhtemelen ona kendini kötü hissettirecek ve size olan güvenini zedeleyecektir.

Yanında olmaya devam edin.

Bir yakınınızın psikolojik sorun yaşaması sizin için de zor ve yorucu olabilir ama onun sizin desteğinize her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bunalabilirsiniz, öfkeyle karşılanabilirsiniz, reddedilebilirsiniz ama siz yine de onun yanında olmaktan, onu dinlemekten, onu anlamaya çalışmaktan ve ona destek olmaktan vazgeçmeyin.