Ölüm karşısında hissedilen hüzün, öfke, çaresizlik, inkâr sadece yetişkinlere özgü duygular değildir. Çocuklar da benzer duygular hisseder ancak, ifade etme biçimleri farklı olabilir. Çocukların ölümü anlamlandırmaları ve ölüm karşısında verdikleri tepkiler yaşlarına, zihinsel ve duygusal gelişimlerine bağlı olarak değişir.
Evrensel ve kaçınılmaz bir olgudur ölüm. Hayatın bir parçası olmasına karşın hayatın dışında ve uzağında tutulmaya çalışılan, adeta bir tabu olan, sevilen birinin kaybıyla yeniden yüz yüze gelinen gerçeklik. Ölüm karşısında hissedilen hüzün, öfke, çaresizlik, inkâr sadece yetişkinlere özgü duygular değildir. Çocuklar da benzer duygular hisseder ancak, ifade etme biçimleri farklı olabilir. Çocukların ölümü anlamlandırmaları ve ölüm karşısında verdikleri tepkiler yaşlarına, zihinsel ve duygusal gelişimlerine bağlı olarak farklılık gösterir.
Çocukluklarda ölüm kavramı
Okul öncesi dönem (0-6 Yaş)
Bu dönemde çocuklar somut düşünce yapısına sahip oldukları için soyut kavramları anlayamazlar. Dolayısıyla ölüm hakkındaki fikirleri belirsizdir. Ölümün evrensel bir son olduğunu, ölen kişinin geri dönemeyeceğini anlamakta güçlük çekerler.
Küçük çocukları ölüm kavramıyla tanıştırmanın en iyi yolu doğanın işleyişi hakkında bilgi vermektir. Örneğin; bir tırtılın zamanla büyüyüp kelebeğe, küçük tohumların çiçeklere dönüştüğü ancak, yaşamları bittiğinde de öldükleri anlatılabilir. Hayatta iken hareketli, öldüklerinde ise hareketsiz ve durgun oldukları söylenebilir.
Çocuklara yapılan açıklamaların dini kavramları, bir takım dogmatik ifadeleri ve gerçek olmayan bilgileri içermemesi önemlidir. “Artık cennette”, “bir yolcuğa çıktı” ya da “hasta olduğu için bir süre hastanede kalacak” şeklindeki açıklamalar, çocukta kaybedilen kişinin geri dönebileceğine ilişkin beklenti yaratabilir. Bu da yas sürecinin uzamasına ve kaygının artmasına sebep olacaktır.
Özellikle 3-6 yaş arası çocuklar; gerekli açıklama uygun bir şekilde yapılsa bile hiç tepki vermeyebilir, anlamamış gibi görünebilir veya hemen oyuna geri dönebilir. Bu tepkiler, çocuğun anlamadığının değil; biraz zamana ihtiyaç duyduğunun göstergesidir.
6-12 Yaş
Bu dönemde çocuklar bilişsel olarak biraz daha gelişmiş olduklarından, soyut kavramları anlayabilirler, bu kavramlar üzerine düşünebilirler. Ölümün evrenselliğini ve geri dönüşün olmadığını kavrayabilirler.
Ergenlik dönemi
Ergenlik döneminde gelişen soyut düşünmeyle birlikte, ergenler ölüm ve varoluş üzerinde düşünebilir. Kavrayışları geliştiğinden ölümü bir yetişkin gibi anlamlandırabilirler. Kaybın yaratacağı hüznün farkındadırlar.
Çocuklar sevilen kişinin kaybına nasıl tepki verirler?
Çocukların kayıp karşısında tepkileri çok farklı olabilir. Sevilen kişinin kaybını öğrenen çocuk hiç tepki vermeyebilir ya da ciddi duygusal tepkiler verebilir. Ağlayıp bağırabilir, öfkelenebilir.
Özellikle okul öncesi dönemde çocuklar tepkisiz kalabilirler ve yapmakta oldukları bir aktiviteye ya da oynadıkları bir oyuna geri dönebilirler. Çocuklar aslında kaybedilen kişinin geri gelmeyeceğini anlarlar ancak, bunun sonuçlarını anlayabilmek için zamana ihtiyaçları vardır.
Özellikle ebeveynlerden birinin kaybedilmesi durumunda çocuklar, şok tepkisi verebilirler. Uzun süre hareketsiz kalıp günlerce konuşmayabilirler.
Çocukların tepkileri çeşitlilik gösterdiğinden, bu süreçte yetişkinler tarafından gözlemlenmeleri önemlidir. Tepkileri nasıl olursa olsun kabul edilmelidir. Yetişkin tarafından onaylanma ve anlaşıldığını hissetme çocuk için en iyi destektir.
Ebeveynler neler yapabilir?
Psikolog desteği hangi durumlarda gereklidir?
Yas bir süreçtir. Bu süreçte ilk tepkiler hüzün, inkar, gözyaşı ve çaresizliktir. Normal yas sürecinde bu tepkiler zamanla hafifler ve sevilen kişiyle ilgili güzel anılar saklanarak hayata devam edilir. Ancak yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da yas süreci uzayabilir veya aşılamayabilir. Çocuk eğer;
Psk. Betül Arslan
Yararlanılan kaynaklar:
Dolto, F. (2004). “Ölümü Nasıl Anlatmalı” İstanbul: Ark Kitapları Özgü Yayıncılık
Klein, M. (2008). “Sevgi, Suçluluk, Onarım” İstanbul: Kanat Kitap
Grollman, E.A. (1990) “Talking about Death:A Dialogue between Parent and Chlid” Boston: Beacon Press
2013’ten bu yana; yüzlerce Çift-Aile ve Bireysel Danışmanlık/Terapi görüşmesi gerçekleştirmiş; deneyimli, uluslararası eğitim ve sertifikalara sahip uzman psikologlar görev yapmaktadır.
Bu sitede yer alan yazılar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için kullanılamaz.
Zuhuratbaba Mah, Tevfik Sağlam Cd. Murat Apt. No:5/4 Dikilitaş Bakırköy / İSTANBUL
Telefon :
+90 (212) 570 2126
Mobil :
+90 (544) 570 2126
E-posta :
info@ elikapsikoloji.com
Elika Psikoloji Çalışma Saatleri :
Pazar - P.tesi - Kapalı
Salı - Cuma : 10:00 - 20:00
Cumartesi : 09:00 - 18:00
Bülten'e Abone Olmak İçin Lütfen E-posta Adresinizi Girin..
Copyright © 2022, Bu sitede yer alan tüm yazılı ve görsel materyaller www.elikapsikoloji.com sitesine aittir.
Bu site Ela Design® Yazılımları ile hazırlanmıştır.
Size daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla çerezleri kullanıyoruz. Çerezler Hakkında Aydınlatma Metni için tıklayınız. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz