Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Anksiyete, Bunaltı nedir?

Anksiyete sözcüğü Latincede “dar geçit” anlamına gelen bir sözcükten köken alır. Korku, kaygı, endişe, sıkıntı (bunaltı) duygularını içeren bir anlam taşır. Anksiyete; ya yaygın olur, neye bağlı olduğu net belli olmayan, neyin tetiklediği anlaşılmayan, aniden, apansız bastıran bir durum olarak bulunur. Hastalar,” her şey çok iyi gidiyorken birden bire oldu, neye uğradığımı şaşırdım, ortadan hiçbir neden yokken oldu” diye yakınırlar.Ya da anksiyete(bunaltı), belli bir duruma, belli bir nesneye veya olaya odaklanır. Bu durumda, fobi denen tablo ortaya çıkar. Örneğin; sosyal fobi, kan fobisi vb gibi..

Anksiyete, hayata yönelik tehlikeli herhangi bir olay veya durum karşısında gösterilen fiziksel, duygusal, düşünsel reaksiyonlara benzeyen tepkiler gösterilmesine neden olur. Hastada genel ve sürekli bir korku durumu vardır. Hep kötü bir şeyler olacakmış hissi ve beklentisi içindedir. Sürekli bir tedirginlik ve huzursuzluk, yerinde duramama, hareket halinde olma gibi belirtiler bulunur. Kişi yaşamındaki güzel ve zevkli olayların tadını alamaz. Dikkati seçici bir şekilde olumsuz olasılık ve tahminlere odaklıdır. Olası tehlike ve zararlara yönelik olarak zihinsel olarak çok aktiftir. Sürekli önlem almakla meşgul olunur.

yaygin-anksiyete-bozuklugu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB), sürekli endişe, gerginlik ve huzursuzluk hissiyle belirgin bir psikiyatrik rahatsızlıktır. YAB, günlük yaşamı etkileyebilecek düzeyde kronik kaygıya neden olur ve genellikle zorlu yaşam olayları veya belirsizlik gibi stres faktörleriyle ilişkilidir.

Belirtiler: Yaygın Anksiyete Bozukluğu, sürekli kaygı, gerginlik ve endişe belirtileriyle kendini gösterir. Bu belirtiler genellikle altı aydan uzun süre boyunca devam eder. YAB'nin belirtileri şunlardır:

Sürekli endişe ve gerginlik hali: Kişi, günlük yaşamda karşılaşabileceği olaylar veya gelecekle ilgili sürekli endişe duyar. Endişeler, gerçekçi bir temele dayanmasa bile sürekli olarak zihinde döner.

Aşırı kaygı ve korku: Kişi, olayları abartılı bir şekilde değerlendirir ve olası olumsuz sonuçlar üzerinde aşırı kaygılanır. Hatta günlük yaşamda sıradan olaylar bile yoğun kaygıya neden olabilir.

Bedensel belirtiler: YAB, bedensel belirtilerle de kendini gösterebilir. Örneğin, sürekli yorgunluk, kas gerginliği, uykusuzluk, baş ağrısı ve mide problemleri gibi somatik belirtiler ortaya çıkabilir.

Konsantrasyon zorluğu: Kişi, zihinsel olarak dağınık ve konsantrasyonu zorlanabilir. Bu da günlük aktiviteleri yerine getirme yeteneğini etkileyebilir.

Kaçınma davranışları: YAB olan bazı kişiler, kaygıya neden olan durumlardan kaçınma eğiliminde olabilirler. Örneğin, sosyal etkinliklere katılmaktan veya belirsizlikle ilişkili durumlardan kaçınabilirler.

Anksiyetenin Fizyolojik Belirtileri Nelerdir?

Yaygın anksiyete bozukluğuna eşlik eden fizyolojik belirtiler ise; korku duygusu ile birlikte giden kalp çarpıntısı,terleme, ısı değişiklikleri, nefes darlığı, esneme, derin derin soluk alma gereksinimi, iç çekme, uyuşma ve karıncalanma, boğulma hissi gibi belirtiler sayılabilir.Fizyolojik belirtiler çoğunlukla fiziksel bir hastalık olduğu fikrini yaratır. Bu nedenle yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler dahiliye, kardiyoloji, göğüs hastalıkları,vb fiziksel tıp bölümlerine sık başvururlar. Özellikle bunaltı durumunun en çok etkilediği sindirim sistemi rahatsızlıklarına çok sık rastlanır. Bu tür bireyler pek çok tetkik ve tahlil yaptırmak zorunda kalabilirler.

Sürekli gergin ve kasılmış halde yaşadıklarından dolayı kas ağrıları,( fibromiyalji türünde kaslarda ağrı) adet düzensizliklerine de sık rastlanmaktadır.

Anksiyete Bozukluğunda Kişi Kendini Kontrol Edebilir Mi?

Kişi endişelerinin yersiz olduğunu bazen bilse de kendine engel olamaz. Nedenini anlayamadığı bir gerginlik, kasılma, tedirginlik, irkilme ve çok çabuk huzursuzluğa kapılma gibi belirtiler, yaşam doyumunu çok olumsuz etkiler. Telaşlılık, tezcanlılık, bekleyememe, sabırsızlık, çok çabuk sinirlenme, konuşma esnasında çabucak ses titremesi gibi durumlar sosyal ilişkileri de olumsuz yönde etkiler. Çoğu kere, bu tür sorunları yaşayan insanlar, önlem almak için kendilerini sosyal ve riskli olabilecek ortamlardan ve işlerden uzak tutarak, kısıtlanırlar. Gerçek yetenek ve kapasitelerini ortaya çıkarmaktan ziyade, anksiyete nedeniyle kendilerini güvende hissedecekleri ortam ve işleri tercih ederler.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedenleri Nelerdir ?

Genetik Faktörler: Genetik yatkınlık, YAB riskini artırabilir. Ailede yaygın anksiyete bozukluğu öyküsü bulunan bireylerin, YAB geliştirme olasılığı daha yüksektir. Genetik faktörlerin, anksiyete bozukluklarına yatkınlığı artıran bazı biyolojik süreçlere etki ettiği düşünülmektedir.

Beyin Kimyası Denge Bozuklukları: Beyindeki kimyasal dengenin anormallikleri, anksiyete bozukluklarına katkıda bulunabilir. Özellikle beyindeki serotonin, norepinefrin ve gamma-aminobütirik asit (GABA) gibi nörotransmitterlerin dengesizliği, anksiyete belirtilerine yol açabilir.

Çocukluk Dönemi Travmaları: Çocukluk dönemi travmaları, ilerleyen yaşlarda anksiyete bozukluğu riskini artırabilir. Çocuklukta yaşanan fiziksel, duygusal veya cinsel istismar, aile içi şiddet, ailede kayıp gibi travmatik olaylar, beyin gelişimini etkileyerek anksiyete bozukluğuna zemin hazırlayabilir.

Kişilik Yapısı: Bireylerin kişilik yapıları, anksiyete bozukluğu riskini etkileyebilir. Mükemmeliyetçilik, düşük özgüven, sürekli endişe etme eğilimi gibi kişilik özellikleri, YAB riskini artırabilir.

Stres ve Yaşam Olayları: Yoğun stres ve travmatik yaşam olayları, anksiyete bozukluğunu tetikleyebilir veya var olan anksiyete bozukluğunun şiddetini artırabilir. Özellikle iş stresi, mali sıkıntılar, ilişki sorunları, sağlık sorunları ve diğer büyük yaşam değişiklikleri, anksiyete belirtilerini ortaya çıkarabilir.