Çocuk-Yetişkin Yas Danışmanlığı
Yas Terapi,Yas Danışma
Yas danışmanlığı denince ilk akla gelen, ölüm olayıdır. Sevilen, önemli ve yakın kişilerin kaybına bağlı olarak, hem bireylerin hem de aile ve sosyal grupların etkilenmesi, sarsılması kaçınılmazdır.
Özellikle ani, beklenmedik ve çarpıcı biçimde gerçekleşen ölümler daha fazla zorlayıcıdır. Üstesinden gelinmesi zor olabilecek tepkiler ortaya çıkabilir. Ani ölümler hem zihinsel hem duygusal hem de fiziksel anlamda ciddi sorunlar yaratır.
Ancak yas denilince sadece ölüm olayı anlaşılmamalıdır. Bu durum bazen bir organ kaybında, sağlığın, maddi veya ilişki gibi kayıplarının sonucunda da ortaya çıkabilir.
Çocukların, ergenlerin ve yetişkinlerin kayba verdikleri tepkiler farklılık gösterir. Çocukların ölümü algılamaları ve anlamlandırmaları içinde bulundukları gelişim dönemi ve bilişsel kapasitelerine, ölen kişiye olan yakınlıklarına göre değişiklik gösterir.
Çocukların Kayıp/Ölüm Karşısındaki Tepkileri;
Şok ve inanmama; ölümü kabullenmeyi reddedebilirler.
Sakinleştirilme, yatıştırılma güçlükleri; acıyı kendilerinden uzak tutmak için ısrar ederler.
Korku ve itiraz geliştirebilirler. Yatıştırılmaları çok zor olabilir.
Kaygı ve keder duygusu yoğunlaşabilir. Yaşından daha küçük bir çocuk gibi davranmaya başlayabilirler.
Uykuya dalma güçlükleri, yalnız uyumaktan kaçınma gelişebilir.
Üzüntü ve özlem; bazen çocuklar içlerine kapanabilirler. Oyun vb, ilgilerini kaybedebilirler.
Öfke, kızgınlık ve hırçınlık ortaya çıkabilir.
Okul sorunları ve akademik başarıda düşüş yaşanabilir.
Bazı çocuklarda suçluluk ve utanç gibi duygular gözlenebilir.
Fiziksel şikayetler; özellikle baş ve karın ağrısı sıklıkla görülebilir.
Sosyal açıdan yalnızlaşma,
Kişilik değişiklikleri, yaşından büyük ya da küçük davranma eğilimleri,
Gelecek hakkında kötümserlik, ölen kişi ile ilgili hayallerde, uğraşıda artış en sık gözlenen belirtilerdir.
Yetişkin Yas Tepkileri Nelerdir?
Yetişkinlerde de kayıp karşısında olağan yas tepkileri ortaya çıkar. Yas, patolojik bir olay, süreç değildir. Normal denen, beklendik bir süreçtir. Kaybedilenin arkasından yas tutarak, yeniden içsel bir denge yaratılır. Kabullenilir. Yas, ölen kişi ile vedalaşma sürecidir. Hastalık değildir. Ruhsal olarak ciddi bir çaba gerektirmesine rağmen çoğunlukla bu süreç sağlıklı biçimde atlatılır.
Yetişkinlerde de çocuklarınkine benzer tepkiler ortaya çıkar. Başlangıçta, ölüm inkar edilir. Reddedilmeye çalışılır. Zihin ölen kişi ve anılarla çok yoğun biçimde meşguldür. İştah, uyku, hayattan zevk alma gibi işlevlerde gerileme yaşanır. Karamsarlık, pişmanlık, ölene yönelik kızgınlık, suçluluk gibi duyguların ortaya çıkması olağandır. Çok yoğun bir acı, keder, özlem, çaresizlik, üzüntü, ağlama, sürekli ölen kişiden konuşma isteği görülür. Duygusal dünya geçici olarak kaos/karmaşa içindedir. Ancak bütün bunlar ölen ile vedalaşma çabalarıdır. Bir süre sonra ölüm kabullenilir. Ve yavaş yavaş olağan yaşama dönülür.
Bazı durumlarda ise; yas tutulamaz. İnkar ve reddetme çabası o kadar belirgindir ki, sanki hiçbir şey olamamış gibidir. Bazen kişiler duygularını yaşamaktan kaçınır. Adeta donar kalır. Yaşanamayan yas, zamanla derinleşir. Ruhsal işleyişi tıkamaya, yoğun bir depresyona dönüşmeye başlayabilir.
Yukarıda sayılan belirtiler 2 aydan daha uzun süre ve çok şiddetli olarak devam ediyor, yaşanıyorsa mutlaka psikolojik destek alınmalıdır.
Söz konusu olan; Çocuk- ergen, ölen ebeveyn ve kardeş ise, çocuğa nasıl açıklanıp, destek olunacağına dair danışmanlık almakta fayda vardır.