Çocuğumun Depresyonu ile Nasıl Baş Ederim

Ergenlik Dönemindeki Depresif Çocuğuna Yardım Etmek İsteyen Ebeveynler İçin Öneriler

Ergenlik; çocuğunuzun kısa zamanda hayatının birçok alanında büyük değişimler yaşadığı, kendini tanımaya ve bir kimlik inşa etmeye çalıştığı zorlu bir dönemdir. Birçok genç bu dönemde kendini bazen dengesiz ve yalnız hissedebilir ancak ergenlik dönemi depresyonu bundan çok daha fazlasıdır. Çocuğunuz Majör Depresyon geçiriyorsa; onda yoğun bir mutsuzluğa, umutsuzluğa ve öfkeye eşlik eden çeşitli belirtiler görebilirsiniz. Bu belirtilerin kendi kendisine geçmesini umarak beklemeyin. Depresyon çocuğunuz için acı vericidir ve hepinizin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir ama neyse ki ebeveynleri olarak depresif çocuğunuzun kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı edebileceğiniz çeşitli yollar var.

Ergenlik dönemi depresyonu hakkında bilgi edinin.

Gençlerde görülen Majör Depresyon hakkında bilgi edinmeniz çocuğunuzun deneyimini anlamanızı ve eğer çocuğunuz depresyon yaşıyorsa uygun bir çözüm bulmanızı kolaylaştıracaktır. Depresyonun ciddi bir rahatsızlık olduğunu ve tedavi edilebileceğini bilin. Ergenlerde görülen Majör Depresyon hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşmak için “Majör Depresyon ve Ergenlik” başlıklı yazımızdan yararlanabilirsiniz.

Çocuğunuzla konuşun.

Çocuğunuzdaki depresif belirtileri fark ettiyseniz bu durumu onunla paylaşın. Bu belirtilerin sizi nasıl ve neden endişelendirdiğini çocuğunuza anlatın. Çocuğunuzun kendi hislerini ve düşüncelerini sizinle paylaşabileceği bir alan açın. Çocuğunuzu dinleyin. Çocuğunuz size her şeyin yolunda gittiğini söylediğinde yine de bundan emin olamıyorsanız bazen sezgilerinize güvenmek iyi bir seçenek olabilir.

Çocuğunuza ahkâm kesmeyin.

Zorlu bir dönemden geçen çocuğunuzun en son ihtiyaç duyduğu şey yargılanmak ve kendisine ahkam kesilmesidir. Çocuğunuzun deneyimini eleştirmeyin, yargılamayın, küçümsemeyin. Sizin için önemsiz gözüken şeylerin ergenlik döneminden geçmekte olan çocuğunuz için tahmin ettiğinizden daha büyük bir anlam taşıyabileceğini unutmayın. “Amaan bunu mu dert ediyorsun, geçer bunlar boşver…” gibi teselli cümleleri çocuğunuzun kendisini anlaşılmamış hissetmesine neden olacak ve depresif halini pekiştirecektir.

Çocuğunuzun yanında olun

Çocuğunuza sevgiyle yaklaşın. Çocuğunuzu anlamaya çalışın. Çocuğunuzu herhangi bir şey için zorlamayın, onu teşvik edin. Çocuğunuzdan vazgeçmeyeceğinizi, koşulsuzca onun yanında olduğunuzu ve ihtiyaç duyduğunda destek olacağınızı çocuğunuza hissettirin.

Çocuğunuzun sosyal hayatını canlı tutmaya çalışın.

Çocuğunuz sizden, arkadaşlarından ya da bir zamanlar zevkle yaptığı aktivitelerden uzaklaşıyor olabilir; sizin bu durumu mümkün olduğunca önlemeniz gerekiyor çünkü sosyal izolasyon çocuğunuzun depresif halini daha da şiddetlendirebilir. Ailece yapacağınız etkinlikler planlayın; bu etkinlik bir parka gitmek, film izlemek, hep birlikte yemek hazırlamak ya da yürüyüş yapmak bile olabilir. Arkadaşlarıyla dışarı çıkıp vakit geçirmesi için çocuğunuzu teşvik edin; konser biletlerini siz alabilir, onlara yemek ısmarlayabilirsiniz. Çocuğunuzun arkadaşlarını evinize davet etmek de hiç fena bir fikir değil. Sosyal, sanatsal ya da sportif faaliyetler de tahmin edebileceğinizden daha faydalı olabilir. Örneğin bir dans dersine başlamak hem fiziksel aktiviteyi artırarak hem de başkalarıyla zaman geçirmesini sağlayarak çocuğunuzun depresif belirtilerini hafifletebilir. Çocuğunuz her şey için isteksiz mi görünüyor? Siz yılmayın, onu teşvik etmeye ve ilgisini çekebilecek alternatifler bulmaya devam edin.

Çocuğunuzun başkalarına yardım etmesine yardımcı olun.

Başkaları için bir şeyler yapmanın kişinin kendisinde bir antidepresan etkisi yaratabileceğini ve özgüvenini geliştirebileceğini biliyor muydunuz? Dezavantajlı kişiler için bir projede yer almak ya da hayvan hakları için bir dernekte çalışmak gibi gönüllülük faaliyetleri çocuğunuza hayatta bir amacı olduğu hissi verir. Çocuğunuzun ilgi duyduğu alanları, bu alanda yapabileceklerini ve başvurabileceği yerleri keşfetmesine yardımcı olun.

Çocuğunuzun fiziksel sağlığına dikkat edin.

Ruh ve beden sağlığı ayrılmaz bir bütündür. Çocuğunuzun fiziksel sağlığına gereken özeni gösterdiğinden emin olun. Çocuğunuzun geç yatıp bir türlü uyanamamak, ekran başında saatlerce zaman geçirmek, sürekli abur cubur tüketmek gibi sağlıksız alışkanlıkları olabilir. Bu noktada siz ona model olun; erken yatıp erken kalkın, televizyonu kapatıp eşinizle ya da çocuğunuzla sohbet edin, eve abur cubur alımını azaltın ya da tamamen kaldırın. Sağlıklı bir yaşamın vazgeçilmesi hareket etmektir. Çocuğunuz ister spor yapsın, ister köpeğinizi dolaştırsın ama yeter ki hareket etsin.

Profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.

Elbette sizin desteğiniz ve yaşam tarzınızda yaptığınız bazı düzenlemeler depresif çocuğunuzun hayatında büyük bir fark yaratabilir ama ne yazık ki bunlar her zaman yeterli olmayabilir. Özellikle de depresyon şiddetli seyrediyorsa ergenlerle çalışan bir psikologa ya da psikiyatriste mutlaka başvurun. Her şeyi tek başınıza halletmeye çalışmak zorunda olmadığınızı ve her şeyi tek başınıza halledemeyeceğinizi unutmayın.

Tedavi sürecine çocuğunuzun aktif katılımını sağlayın.

Çocuğunuz bir sorun yaşıyorsa ebeveyn olarak sizin bunun bir an önce düzelmesini istemeniz ve bunun için çabalamanız anlaşılabilir bir durumdur. Siz bu süreçte çocuğunuza desteğinizi, rehberliğinizi ve yardımınızı sunabilirsiniz ama bu sorunu onun yerine düzeltemezsiniz. Tedavi sürecinde çocuğunuzun da fikrini alın. Çocuğunuz mevcut psikolog ya da psikiyatristle devam etmek istemiyorsa ona uygun bir seçenek bulmaya çalışın.

Tedavi sürecini takip edin.

Çocuğunuzun psikologla ya da psikiyatristle olan randevularına gittiğinden emin olun. Eğer çocuğunuz ilaç tedavisi görüyorsa ilaçları doktorun yönlendirdiği sıklıkta ve dozda alıp almadığını takip edin, gerekirse ona küçük hatırlatmalarda bulunun. Çocuğunuzda tedavi sürecine ilişkin herhangi bir yan etki ya da depresif belirtilerde olumsuz bir değişiklik gözlemlerseniz psikologu ya da psikiyatristiyle iletişime geçin.

Tedavi sürecinde çocuğunuza destek olun.

Depresif bir ergenle yaşamak sizin için de zor ve yorucu olabilir ama çocuğunuzun sizin desteğinize her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu unutmayın. Bunalabilirsiniz, öfkeyle karşılanabilirsiniz, reddedilebilirsiniz ama siz yine de çocuğunuzun yanında olmaktan, onu dinlemekten, onu anlamaya çalışmaktan ve ona destek olmaktan vazgeçmeyin. Çocuğunuz bilerek sizi kırmıyor, çocuğunuz Majör Depresyon geçiriyor, bunu hatırlayın.

Sabırlı olun.

Depresyon tedavisinin, başarıya ulaşması zaman alan zorlu bir süreç olduğunu aklınızda tutun. Ne yaparsanız yapın çocuğunuzun depresif belirtileri bir gecede geçmez ve hiçbir psikolog ya da psikiyatrist tek bir randevuyla mucize yaratamaz. Aceleci olmayın. Bu süreçte çocuğunuz küçük ilerlemeler gösterecek; bunları kutlayın, keyfini çıkarın. Bazen duraklamalar ya da gerilemeler olacak, bunlara hazırlıklı olun. Daha büyük ilerlemeler için çocuğunuzu teşvik edin ama ona baskı yapmayın. Kendinizi ya da çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslayıp acımasızca eleştirmeyin. Bu bir yarış değil.

Kendinize iyi bakın.

Depresif çocuğunuzla ilgilenmeye çalışırken kendi ihtiyaçlarınızı görmezden geliyor ve tüm enerjinizi onun daha iyi olması için kullanıyor olabilirsiniz ancak bu süreçte sizin iyi olmanız da oldukça önemli. Siz iyi olun ki çocuğunuza da yardım edebilesiniz. Kendinize dikkat edin. Çocuklardan birindeki Majör Depresyon diğer aile üyelerinde de yoğun bir strese ve kaygıya neden olabilir, bu nedenle kendinizle birlikte diğer aile üyelerinin de iyi olması için özen gösterin. Stresinizi azaltmanın yollarını bulun. Doğru beslenin, iyi uyuyun, spor yapın, sevdiğiniz şeylere zaman ayırın. Kimi zaman yorgun, bunalmış ya da çaresiz hissedebilirsiniz; bu hislerinizi mümkün olduğunca birileriyle paylaşın çünkü nasıl hissettiğinizle ilgili konuşmak sizi zorlayan bu duyguların yoğunluğunu azaltabilir.

Yararlanılan Kaynak:

– Parent’s Guide to Teen Depression (https://www.helpguide.org/articles/depression/parents-guide-to-teen-depression.htm )