Cinsel Sorunların Nedenleri
Cinsel sorunlar neden ortaya çıkar?
Cinselliği olumsuz etkileyen, sorun yaratan etkenlerden söz edersek; cinselliğe yönelik yanlış inançlar, yanlış tutumlar. Cinselliğin utanç verici, hayvani, aşağılık, günah, edepsizlik, vb olduğuna inanma. Olumsuz inançlar bedenin doğal tepkilerine engel olur.
Cinsellik, diğer bütün bedensel işlevlerimiz kadar doğal olan bir süreçtir. Ancak cinselliğin nasıl yaşanacağına dair öğrenmelerden, kültürel, çevresel, fiziksel, ruhsal, zihinsel durumlardan yoğun olarak etkilenir. Etkilenmeler sonucu, cinselliğin yaşanmasında sorunlar ortaya çıkabilir.
Cinselliği olumsuz etkileyen, sorun yaratan etkenlerden söz edersek; Cinselliğe yönelik yanlış inançlar, yanlış tutumlar. Cinselliğin utanç verici, hayvani, aşağılık, günah, edepsizlik, vb olduğuna inanma. Olumsuz inançlar bedenin doğal tepkilerine engel olur.
Cinselliğe, kadın-erkek bedenine dair bilgi eksikliği. Cinselliğin olduğundan daha farklı, kötü, acı verici olarak bilinmesi. Cinsellik sırasında ne yapacağını, nasıl davranacağını bilememe, yanlış yapma korkusu.
Cinsellik ve sonuçlarına dair olumsuz duygular, beklentiler…
Özellikle genç kadınlar ilk cinsel ilişkide çok fazla acı duyacaklarına yönelik abartılı korkulara sahip olabilirler. Ağrı, acı korkusu ile bedenlerini çok fazla kontrol ederek, gerçekten acı duyacak hale gelebilirler.
Cinsellik sonucu hamile kalma korkuları, istenmeyen gebelik endişesi ile kadın kendini rahat bırakmayabilir. Endişe sonucu zevk alamayabilir. Cinsellik, seks istenmeyen bir duruma işaret edebilir. Özellikle düşük, kürtaj, zor doğum yapmış kadınlarda bu durum söz konusu olabilmektedir.
Cinselliğin yaşandığı yerin sakin, güvenli olup olmaması, kalabalık, geniş ailelerde yaşayan çiftlerde, cinsellik sırasında seslerin duyulabileceği endişesi ile cinsellik rahatça yaşanamayabilir. Çocuklar veya evde başka birilerinin bulunmasına bağlı olarak cinsel ilişkinin fark edileceği, görüleceği, yarım kalabileceği korkuları cinselliği olumsuz olarak etkiler.
Kendisinin veya eşinin kontrolü kaybedeceğine yönelik endişelerle cinsellikten zevk almak, kendini bırakmak zorlaşabilir. Utanacağı şeyler yapma, (hayvanileşme korkusu) yaşama korkusu da cinsel ilişkiyi etkiler.
Fiziksel olarak hazır olmama, yorgunluk, zihnin başka konularla fazla meşgul olması (OKB olan kişilerin zihinleri hep doludur. Kendilerini sekse bırakmaları çok zor olabilir)
Yatak odası/cinselliğin yaşandığı yerin fazla sıcak, soğuk olması, kısacası rahat olamama.
Cinsellik için az miktarda alkol gevşeme ve uyarılma için faydalı olabilir. Ancak fazla alkollü olunması cinselliği kötü yönde etkiler. Özellikle eşlerden biri alkol alıp, diğeri de alkol kullanmıyorsa, (aynı durum sigara için de geçerlidir) tiksinme, kokudan, davranışlardan rahatsız olma söz konusudur.
İlaç kullanımına bağlı olarak cinsel işlevler bozulabilir. Özellikle psikotrop bazı ilaçların yan etkisi olarak sertleşme bozuklukları, boşalma sorunları, cinsel isteksizlik, cinsel uyarım ve orgazm bozuklukları görülebilir.
Hastalık, ameliyat, kaza, yakınların kaybına bağlı olarak durumsal cinsel istek, cinsel ilgi kaybı yaşanabilir. Bunlar genellikle geçicidir. Sorun ortadan kalktığında cinsel işlevler düzelir.
Eşlerden birinin bazen ikisinin de kendilerinden memnun olmaması, bedenlerini beğenmemesi, kendini cazip biri olarak görmemesi sonucu cinsel arzu ciddi biçimde bastırılabilir. Sadece ihtiyaç odaklı yaşanabilir. Zevk almaya izin verilemeyebilir.
Kişilerin depresif, çökkün, kaygılı, enerjisiz olması, kendini iyi hissedememesi sonucu cinsel arzuları yetersiz olabilir. Psikiyatrik bozukluklarda sıklıkla cinsel istek azlığı, zevk alamama, hissizlik görülür.
Eşlerin iletişim sorunları sonucu cinsellikten zevk alamama, cinsel isteksizlik, orgazm bozukluğu gibi sorunlar yaşanabilir. Eşe karşı öfke, kırgınlık, kızgınlık, eş tarafından başka ihtiyaçlarının karşılanmaması, eşin ailesi ile ilgili sorunlar, eşe yönelik güvensizlik, aldatılma travmalarının varlığı da cinsel işlevleri ciddi anlamda etkiler.
Eşlerden birinde ortaya çıkan bir endişe, “yapabilecek miyim, bu sefer ne olacak, ya şimdi de olmazsa” türündeki kaygılar, diğer eşin rahat olmasına engel olur. Doğallık ortadan kalkar. İlişkiden zevk almak yerine seyirci konumu ortaya çıkar. Kısırdöngü gelişebilir.
Eşler cinsel hayatlarında bir sorun olduğunu düşündükleri durumlarda, yardım almak için birlikte karar vermeli, birlikte hareket etmelidir. Sorun kadın ya da erkeğin sorunu değil, çiftin sorunudur.
cinsel terapist istanbul bakırköy, cinsel terapi ücretleri ne kadar?, cinsel terapist arıyorum istanbul, sex terapisti arıyorum